Hıı dedim, kavuşmak başka bahara, hele az bekleyeyim!
Rengi, fonksiyonu nedeniyle çok geniş bir kitleye hitap etmemesi ile ayaklarım 40 nümero olmasının verdiği rahatlıkla bekledim ki indirime girsinler. Bekledim...Bekledim...Arada gidip kontrol ettim satıldı mı diye, orada duruyidi :)
Sonunda bir gün tesadüfen girip tekrar baktım ki 80 liraya düşmüşler, kısa bir sevinme seramonisi ardından narçiçeği renginin 40 nümrosunu depodan getirtiritiritritirittim.
Daha sonra ayakkabı istihkakımı doldrumama yardımcı olan sevgilicim de geçenlerde Elle Outlet mağazasında görüp aynısının siyahını aldı:
Topuk yüksekliği, burnunun yuvarlaklığı, kenarlarındaki biyeleri, rahatlığı, tabanı, herşeyi, herbi'şeyi çok çok güzel olan bu canım ayakkabının ne yazık ki resimde görülmeyen bağcıkları eşofman iplerine takılan o naylon kordonlardan ve uçlarındaki topları saçmasapan teneke rengi bir metalden. Sanırım sadece rengi değil kendi de tenekeden, kötü yani her şekliyle! Hem de yürürken naylonumsu kaygan bir zımtırık olduğu için bağcıkları sürekli açılıyor ve sinir katsayımı yükseltiyordu! Uzun zamandır onları değiştirmek aklımdaydı ki bugün Chie Mihara'nın koleksiyonundan şu parça aklımda şimşeklerin çakmasına neden oldu:
ha bir de şöylesi var
Şimdi ilk yapılacak iş uygun renkte bir kurdela seçip uçlarını atmasın diye yaktıktan sonra bu cici ayakkabıları naylonun zulmünden kurtarmak olacak! Oh, arz-ı endam edebilirim artık cicilerimle :)
Beyle işte!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder