Bazı dönemlerde bazı kelimeler moda olup aşırı kullanılmaya başladığında yavaş yavaş anlamının da dışında ve çoğu zaman da hiç alakası olmayan yerlerde kullanılır ya, bu dönemin şanslı kelimesi "vintage"
Pasaj'dan yaptığım bir alışveriş sonucu vintage olduğu söylenen ürün elime ulaştığında aslında vintage filan değil yalnızca retro olduğunu gördüm göreli daha da bi sinir bozucu oldu.
Dolayısıyla bu birbirine karıştırılan konseptlerle ilgili bi yazı hazırlayayım dedim.
Şincik,
Vintage, en az 20 yıl önce üretilmiş ve sizden önce birileri tarafından kullanılmış giyim kuşam için kullanılan bir kelimedir. 2011 itibariyle diyebilirim ki bu terim 20'ler ile 80'lerden kalma ıvır zıvır için geçerli olabilir. O kadar yıl saklamaya değer görülmesinden de anlaşılacağı gibi, genellikle de ünlü markaların "zamansız" tasarımları vintage olarak bulunabilir. Tabii yalnızca bir YSL, bir Louis Vuitton ya da bir Chanel vintage olmayı hakediyor diye bir şey yok, halamdan kalma hardal rengi "Koyunlu" marka hırkam da vintage diye anılabilir pek ala!
Retro dediğimizdeyse, yakın zamanda üretilmiş ancak tasarımında önceki dönemlerden esinlenilmiş ya da o dönemlerin tarzı taklit edilmiş şeylerden bahsediyoruz. Yani aslında vintage diye satılan aksesuar, giyim kuşam vs bundan 20-30 yıl önce yapılmamış olması durumunda sadece retro oloore.
Antika, hazır lafı açılmışken söyleyeyim, 20'li yılların öncesinden kalanlardır.
Bunun dışında yabancıların "thrifted" dediği başka bir kategori var ki o konuda bilgim olmadığından atıp tutup kendimi rezil etmeyeceeğm.
Ama lütfen artık...gerçekten boku çıktı, hadi elbise, aksesuar ve ayakkabıda vintıç aşşa vintıç yukarı alıştı kulağımız; galat-i meşhur galat-i meşru oldu, ama vintage saç, vintage gül, vintage duygu ne demek ya!?
Lütfen bokunu çıkarmalım. Boku çıkmadan da tadı çıkabilir.
Bi'cik öpem mi?
Bloğunuzu yakından takip ediyoruz. Yazmış olduğunuz makaleler bizim için çok önemli firmamız Dell yetkili servisleri çalışmalarınızda başarılar diler.
YanıtlaSil