Assos'ta kuma yatıp, limonata içip, coss diye suya atlayıp kaya balıkları ile yüzmek yerine klima ile sentetik bir serinlik verilmiş ofisimde bloglar deryasında yüzmekteyim.
Allegrande'nin şu yazısını okuduktan sonra gözlerim dolu dolu oldu, dişlerimi sıktım, ağlamamak için kendimi zor tuttum. Nasıl güzelmiş ve farkına varamamışım, nasıl özlemişim o büyük huzur ve aylaklık halini...
04:00...Sabah serinliğinde bavulları bagaja yükleyip yola koyulmak,
Yalova'dan elma, Manisa'dan kavun almak,
Susurluk'ta tost ve ayran molası vermek,
Yazlığa varır varmaz terliği, havluyu kapıp "hadi denize" demek...
Kışın inen lastikleri şişirtmek için bisikleti tamirciye taşımak,
Koskoca bir yıl görmediğin yazlık arkadaşlarınla yeniden buluşmak...
Plastik kokan plaj çantası,
Denizden gelen meltem esintisi
Mayonun içinden çıkan yosun tortusu,
6 yaşından beri mutlaka asker tavlası,
Az büyüyüp ergen olunca birama 3-5 damla limon,
Yanına mutlaka patates kızartması,
Havluda biriken ve ne hikmetse sadece eve gelince dökülen kum tanesi,
Akşama doğru omuzlarda güneş sızısı,
Banyodan tüten buhar kokusu,
Akşam olunca bahçeye atılan mangal ve rakı sofrası
Yemekten sonra lunaparkı, diskosu, kumsalda mehtap sefası...
Şimdi üzerinden çok mu geçti bunların ve ben ne zaman bu mutluluğa sahip olabilirim yeniden, bilmiyorum.
Yazlıkta 10 yaşında küçüğüm diye beni aralarına almayan, benim de yıllarca uzaktan izlediğim, 18 yaşında sevgilisi olduğum, sonra anlaşamadığım, 22 yaşına geldiğimde, hep en yakın dostum olarak kalacağına emin olarak ayrıldığım çocukluk arkadaşım, eski sevgilim evleniyor mesela birkaç gün içinde.
İşte tam şu aşağıdaki fotoğraflara bakar gibi, gözünü aç var, kapattığında hepsi gitmiş...
Fotoğraflar bu muhteşem projeden
Şu an'ında geçeceğini düşündürüyor kıymet vermeyi hatırlatıyor bu post ve çok seviyorum. Evet canım sıktıkça aklıma getiriyorum banyodan tüten buhar kokusunu.. Hep içimi sıkardı nefessiz bırakırdı beni, ama şimdi özlüyorum.
YanıtlaSil